Visitors

http://www.geovisites.com/pt/directory/artes_artes-plasticas.php

21 Aralık 2016 Çarşamba

Adaletsiz dünya / Unjust world...


29 Kasım 2016 Salı

Aynası iştir kişinin, lafa bakılmaz...

Özellikle internet ve sosyal medya kullanımının yaygınlaştığı son yıllarda çeşitli konularda başlatılan kampanyalar hepimizin malumu... Önemli olan bu kampanyaların niceliği değil niteliği ve ne kadar gerçek hayata aktarılabildiği, insanların davalarına, yaşam hakkına ne kadar sahip çıkabildiği...

31 Ekim 2016 Pazartesi

26 Ekim 2016 Çarşamba

KUŞ CENNETİ KARİKATÜRLERİ FOÇA’DA ÖDÜLLENDİRİLDİ


İzmir Kuş Cenneti'nin doğal yaşamın korunmasında dünya üzerindeki en önemli bölgelerden birisi olduğunu gözler önüne sermek için düzenlenen geleneksel Karikatür Yarışması’nın 7. sergi açılışı ve ödül töreni Foça’da gerçekleşti.
Yarışmaya katılan 152 kişi ve 206 eser arasında; Birincilik Ödülü: Faruk Soyarat, İkincilik Ödülü: Fırat Saraç, Üçüncülük Ödülü: Hasan Ceylan, 1. Mansiyon Ödülü: Beste Derebek, 2. Mansiyon Ödülü: Ceyhun Çubukçu, 3. Mansiyon Ödülü: Kağan Kuzu - Fahri Tozcuer’e takdim edildi.
Konuşmasında, İzmir Büyükşehir Belediyesi ve İzmir Kuş Cenneti Birliği’nin çevre ve doğayı koruma adına değerli çalışmalar gerçekleştirdiğinin altını çizen Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ; ‘Başkanımız Sayın Aziz Kocaoğlu’na teşekkürlerimi ve şükranlarımı sunmak istiyorum. İzmir Kuş Cennetini Koruma ve Geliştirme Birliği’ne önemli bir bütçe ayırıyor. Benim de üyesi olduğum İzmir Kuş Cennetini Koruma ve Geliştirme Birliği olarak, gelecek nesiller için faydalı ve güzel çalışmalar yaptığımız için gurur duyuyoruz. Bir örnek; özellikle, Flamingolar için yapılan Doğal Ada, Kuş Cenneti’nin önemli bir noktaya gelmesini sağladı. Birliğimizde, aktif ve enerjik bir yapının olduğunu belirtmek isterim. Geçmişte ve günümüzde, İzmir Kuş Cenneti Birliğimizin gelişmesinde başta Büyükşehir Belediye Başkanımız Sayın Aziz Kocaoğlu olmak üzere tüm emeği geçen üyelerimize ve akademisyenlerimize çok teşekkür ediyorum. İzmir Kuş Cennetimize henüz gitmeyen ya da giden arkadaşlarımızı bir kez daha, çok değerli çalışmaları gözlemlemeye davet ediyoruz’dedi.
7. Ulusal Karikatür Yarışması’nda dereceye giren sanatçıları tebrik eden Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ; ‘Karikatür, zekânın en çarpıcı sanat ürünüdür. Mizah, yaşamı düşündürücü şekilde anlatan en önemli ifadedir. Bu yarışmada, Karikatüristlerimiz ‘Kuş ve Doğa Sergisi’ni, düşündüren ve gülümseten çizgilerle ifade etti. Yarışmaya katılan herkese ve değerli jüri üyelerimize çok teşekkür ediyor, yaşamımızdan mizahın çıkmamasını diliyorum.
Foça tabi ki çok özel bir yer. Türkiye’deki 16 Özel Çevre Koruma Bölgesi’nden 1 tanesiyiz. Bizim de bölgemizde Akdeniz Foklarımız ve çok önemli türde Kuşlarımız yaşıyor. Böyle güzel ve değerli bir coğrafyada yaşadığımız için şanslı olduğumuzu düşünüyorum ve Foça’mızın her zaman sanata, kültüre, doğaya yüreğinin açık olduğunu belirtmek istiyorum’ dedi.
Foça Belediyesi Reha Midilli Kültür Merkezi’nde düzenlenen etkinliğe; Foça Kaymakamı Niyazi Ulugölge, Foça Belediye Başkanı Gökhan Demirağ, İzmir Büyükşehir Belediyesi Çevre Koruma ve Kontrol Daire Başkanı Yıldız Devran, Ege Belediyeler Birliği Genel Sekreteri Yusuf Ali Karaman, Ege Üniversitesi Fen Fakültesi Tabiat Tarihi Uygulama ve Araştırma Merkezi Müdür Yardımcısı Prof. Dr. Mehmet Sıkı, İzmir Kuş Cennetini Koruma ve Geliştirme Birliği Müdürü Dr. Tamer Seyis, Seyrek eski Belediye Başkanı ve eski İzmir Kuş Cennetini Koruma ve Geliştirme Birliği Başkanı Nurgül Uçar, İzmir Kuş Cennetini Koruma ve Geliştirme Birliği’nden Okyay Bulut, Karikatür Sanatçıları; Halit Şekerci, Eray Özbek, Saadet Demir Yalçın, Cemalettin Güzeloğlu, Mustafa Yıldız, Murteza Albayrak, Foça Belediyesi Meclis Üyeleri, protokol üyeleri, jüri üyeleri, sanatçılar, sanatseverler ve Foçalılar katıldı.
Sergilenmeye değer görülen karikatürler 1 hafta süresince Foça Belediyesi Reha Midilli Kültür Merkezi’nde ziyaret edilebilecek.








22 Ekim 2016 Cumartesi

Başta çocuklara yönelik insanlık dışı davranışlara sessiz kalmayalım!..

Bir anne bebeğini 9 ay 10 gün karnında taşırken üzerine titrer, dünyaya geldiğinde onunla ilgili güzel hayaller kurar, tüm dünyası yavrusu üzerinedir artık...
Bebeği doğduğunda pamuklara sarıp sarmalar, gözünden bile sakınır. Öpmeye, koklamaya kıyamaz...
Sonra o bebek ilk adımlarını atmaya başlar...
Ardından ahlakı bozuk, vicdanı çürük, uçkuru düşük rezilin biri alıp götürür o bebeği, önce tecavüz eder, anlık zevki uğruna...
Sonra öldürür bebeği, ya üzerine benzin döküp yakar, ya parçalar, ya iğrenç bir çuvalın içinde bir çöp konteynerine atar, olmadı oradan alır bilinmez bir araziye gömer.
Annesinin geceleri nefesini dinlediği, yüzüne bakmaya kıyamadığı bebeği katleder...
Sonra da çıkar insana özgü duyguları diline dolayıp "pişmanım, utanıyorum!" der...
Mahkemede kravat taktığı, boynu bükük durduğu için iyi hal indirimi alır çoğu kez sapık, iki üç yıl yatıp çıkar...
Belki yeni kurbanlarının peşine çoktan düşmüştür.
Olan yüreği kavrulan anneye, babaya, yaşamı tanımadan bir iğrençlik uğruna, dünyaya geldiği gibi gittiği bir olan bebeğe olmuştur...
Bu dünyanın böyle adaletine lanet olsun!..

15 Ekim 2016 Cumartesi

Bob Dylan...

2016 Nobel Edebiyat Ödülü, Amerikan şarkı geleneği içinde yeni şiirsel ifadeler yarattığı için müzisyen Bob Dylan'a verildi.
The Nobel Prize in Literature 2016 was awarded to Bob Dylan "for having created new poetic expressions within the great American song tradition"...

8 Ekim 2016 Cumartesi

Behice Boran...

Siyasetçi, akademisyen ve sosyolog Doç. Dr. Behice Boran, ölüm yıl dönümünde anısına saygıyla...


6 Ekim 2016 Perşembe

Sennur Sezer...

Ölüm yıl dönümünde şair ve yazar Sennur Sezer'in (12 Haziran 1943 - 07 Ekim 2015) anısına saygıyla...

4 Ekim 2016 Salı

İzmir Kuş Cennetini Koruma ve Geliştirme Birliği 7. Ulusal Karikatür Yarışması Sergi ve Ödül Töreni

Seçici kurulunda yer aldığım İzmir Kuş Cennetini Koruma ve Geliştirme Birliği 7. Ulusal Karikatür Yarışması Sergi ve Ödül Töreni
Orman ve Su İşleri Bakanlığı Doğa Koruma ve Milli Parklar Genel Müdürlüğü (adına İzmir Şube Müdürlüğü), ile İzmir Kuş Cennetini Koruma ve Geliştirme Birliği tarafından düzenlenen 7. ULUSAL KARİKATÜR YARIŞMASI’nın ödül töreni ve sergi açılışı 25 Ekim 2016 - Saat 18.00 FOÇA BELEDİYESİ REHA MİDİLLİ KÜLTÜR MERKEZİ-ESKİ FOÇA’da yapılacaktır. Yarışmaya katılan 200 den fazla eserden 40 adedi seçici kurulun yaptığı değerlendirmede sergilenmeye hak kazanırken 7 eser de ödül almaya layık görülmüştür.

1 Ekim 2016 Cumartesi

Derya Sayın...

1 yıl önce yaşama veda eden karikatürist, ressam Derya Sayın'ın ölüm yıl dönümünde anısına saygıyla...

27 Eylül 2016 Salı

Tuncel Kurtiz

Tuncel Kurtiz (1 Şubat 1936 - 27 Eylül 2013)...
Ölüm yıl dönümünde büyük ustanın anısına saygıyla...

23 Eylül 2016 Cuma

Taylan Özgür


Taylan Özgür (1948 - 23 Eylül 1969)
Bir anne en acı neresinden vurulur?: Yavrusundan...

“İnsanı, ülkeni, güzeli sevdiğin için doğrudan, halktan, haklıdan yana başkaldıran bir yüreğe sahip olduğun için kokuşmuş düzeni sarsacak bir başkaldırının gençlik içinde filizlenip örgütleyen ülkeye yayılmasından korktukları için; TAYLAN ÖZGÜR, bundan tam kırkyedi yıl önce ilk tetiği Beyazıt Meydanı'nda sana çektiler, seni sırtından kurşunladılar.
Kırkbeş yıl içinde aynı nedenle kaç güzel, kaç yiğit insan daha faili meçhul ya da katili bilinen cinayetlerin kurbanı oldu, tam bilemiyoruz. Ancak haklı ile haksızın, doğru ile yanlışın savaşları hiç bitmeyecek. Haklıların, doğrudan yana savaşan yiğitlerin öldürülmesi, hakkı, doğruyu ortadan kaldırmayacak,
Bedeli çok ağır da olsa sonunda hep hak ve doğru, insanlık geçerli olacak.
Seni sevgi, özlem ve onurla kucaklıyoruz.
Annen Necla ÖZGÜR”


18 Eylül 2016 Pazar

Tarık Akan ve 12 Eylül Faşizmi...

Tarık Akan ve 12 Eylül faşizmi...
''Anne kafamda bit var''
Hiç kimse halkın gönlünde boşuna taht kurmaz,halkın hafızası zayıf olabilir ama gönlü asla unutmaz.
12 Eylül faşizm yılları ve daha sonraki zor zamanlarda sorunlara duyarsız kalmamış halkın yanında mücadeleden yana tavır koymuştur.Anne kafamda bit var kitabı faşizm zindanlarında ve işkencehanelerde geçen yaşanmış anılardır.Bugün ucuz söylemlerle Tarık Akan'a saldıranlar ve konuşanlar bu yaşanmışlıkların mücadelenin farkında olmayan bihaber insanlardır.Üçbeş basmakalıp klişe sözle bir mücadele insanını küçültemezler.Dinciler ve ırkçılık dercesinde milliyetçi söylemlerle güzel bir insanı ve onun bedel ödeyerek yaşadığı hayatı yok sayamazlar.Rahat koltuklarda oturarak klavye lafazanlığı yaparak bunu eğlence haline getirmek aymazlıktır.Tarık Akan benimde 12 Eylül şartlarını yaşadığım yerlerden geçmiştir.Yaşadıklarını birebir bende yaşadım.Lütfen biraz saygı lütfen....Hüseyin Yıldız

Çarşamba günkü yazımda Tarık Akan’dan söz edecek, kanserle mücadelesinde başarılı olacağını anlatacak ve 12 Eylül’de maruz kaldığı zulme değinerek, zulmün hâlâ devam ettiğine gelecek ve kayyım meselesine değinecektim. Fakat, bilgisayar birden güncelleme moduna geçti ve yazdığım yazı kayboldu. Tarık Akan’ı bir başka yazıya bırakarak kayyım meselesini yazdım.
Dün sabah ise sosyal medyadan Akan’ı yitirdiğimizi öğrendim. Tarık Akan ile elli, altmış gün arayla aynı hücreyi paylaşmıştık. 12 Eylül’de Gayrettepe Birinci Şubede. O benden önce kalmıştı. Akan’ın yaşadıklarının bir kısmını birlikte kaldığımız Ali Özgentürk anlatmıştı. Akan ile içeri girmeden önce görüşmüş, daha sonra Özgentürk’ü de almışlardı.
Özgentürk’e DİSK’in Sinema-Film çalışmaları hakkında sorular soruyorlardı. Tarık Akan’a da Yılmaz Güney ile ilişkileri, Yol Filmi, yurt dışındaki etkinlikleri vb. ile ilgili sorular sormuşlardı. Polisler bir taraftan da Özgentürk ve Akan’a kadın oyuncularla ilişkileri hakkında sorular soruyorlardı. O zamanlar yönetmenlerin ve jönlerin her gün bir kadın oyuncu ile birlikte olduklarına dair bir inanış vardı lümpen kamuoyunda. Tabii, aşağılık duygusu ile muzdarip polisler, asla ulaşamayacakları bir mevkide gördükleri Akan’ı ellerine geçmişken ezmek istiyordu. Ona her gördüklerinde küfrediyor, onu aşağılıyor, bazen şiddet uyguluyorlardı. Hücrelerin bulunduğu koridoru süpürtmek dahi istemişlerdi.
Tarık Akan bütün bunlara direnmiş, işkencecilere boyun eğmemiş, dik durmuştu. Bütün bunları hücredeki arkadaşlardan dinlemiştik. Hücrelerin de bir kısa tarihi vardı. Hücre sakinleri aynı zamanda girip, aynı zamanda çıkmadıkları için hücreden, kıdemli olanlar yaşadıklarını yeni gelenlere aktarıyor, böylece o hücrede beş, altı ay önce yaşananlar da yeni gelenlere aktarılmış oluyordu. Tarık Akan hakkında bilgileri Ali Özgentürk ve hücrenin bizden önceki sakinlerinden öğrenmiştim. Bir de hücre duvarında kazınmış birkaç dize vardı. O zaman Enver Gökçe’den olduğunu bilmiyordum bu dizelerin. Ali Özgentürk söyledi.
Şöyle yazmıştı Akan: “Zaman akar/zaman geçer/Zaman zindan içinde/Biz mapusta gürül gürül yatardık/ Yılan çıyan içinde.”Yıllar sonra Akan’ın Anne Başımda Bit Var kitabını okudum. Birinci Şubede geçirdiği günleri anlatıyordu. Ama, bize anlatılan, yaşadığı zulmü çok detaylı anlatmamıştı. 12 Eylül işkencelerine, zulmüne direnmiş Tarık Akan kansere de direnir diyecektim. İyi de direndi. Son nefesine kadar direndi.
Sadece iyi bir sinema oyuncusu değil, aynı zamanda faşizme ve gericiliğe karşı mücadelesi ile de hatırlanacak. Hatırlayacağız.
Kamil Tekin SÜREK

17 Eylül 2016 Cumartesi

Tarık Akan...

Biz Tarık Akan'ı, sanatıyla, duruşuyla, mücadelesiyle, kişiliğiyle çok sevdik ve ölümü O'na hiç yakıştıramadık... Bu dünyada yapacak daha çok şeyleri vardı. Işıklar içinde uyu güzel insan...


16 Eylül 2016 Cuma

Güle güle Tarık Akan...

Sabahın erken saatlerinde verilen ilk haberlerdendi Tarık Akan'ın vefatı... 
Akciğer kanseriyle mücadele ettiğini daha iki hafta duymuştuk. Özel hayatı, ailesi, yaşam tarzı nasıl ki göz önünde değilse, hastalıkla mücadelesi de göz önünde olmadı hiç. Sadece hasta olduğunu doğrulayan bir kaç açıklaması yer aldı medyada...

Bize Türk sinemasını sevdiren, bir sanatçının ne kadar yakışıklı, karizmatik olursa olsun nasıl alçakgönüllü ve halkının dertlerine çözüm bulabilecek projelere imza atabileceğini gösteren nadir insanlardandı Tarık Akan...
Her geçen gün bu ülke güzel insanlarını yitiriyor, biraz daha yalnız kalıyoruz bu dünyada... İçimiz daha burkuluyor, acımızı içimize gömüyor ve sıramızı bekliyoruz...
Işıklar içinde uyu Tarık Akan, seni unutmayacağız...


8 Eylül 2016 Perşembe

Yaşar Kemal Portre...


Ekim ayı başında İzmir'de yapılacak Yaşar Kemal etkinliğinde portrelerinden oluşacak karma sergi için çizdiğim Yaşar Kemal portresi...

5 Ağustos 2016 Cuma

Robin Williams...

"Hayattaki en büyük korkumun yalnız başıma kalmak olduğunu sanırdım, değilmiş. Hayattaki en kötü şey etrafındaki insanların seni yalnız hissettirmesiymiş." 
Robin Williams - World's Greatest Dad film repliği...